Haberler

SANAYİDE YEŞİL DÖNÜŞÜM HIZLA DEVAM EDİYOR

Türkiye olarak, küresel bir gerçeklik haline gelen yeşil dönüşüm sürecinde, enerji güvenliğimizi ve ekonomik rekabet gücümüzü garanti altına almak için tarihi bir fırsatla karşı karşıyayız. Bu dönüşüm, sadece çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma yolculuğumuzun ve yeni nesil sanayimizin temel taşıdır. Bu kapsamda, Avrupa Yeşil Mutabakatı'na (AYM) uyum sürecimizde, özellikle Karbon Kaçağının Önlenmesine İlişkin Düzenleme (Carbon Border Adjustment Mechanism - CBAM) gibi mekanizmalar, ihracatımız için kritik bir uyum zorunluluğu oluşturmaktadır. İşte bu noktada, Sınırda Karbon Düzenlemesi (SCD) ve buna hazırlık aşamamızı hızlandıracak olan Alternatif Arz ve Çeşitlendirme Yöntemleri (ARALCA) stratejileri büyük önem kazanmaktadır.

 

ARALCA: Yeşil Sanayinin Temelini Atmak

 

ARALCA, yeşil dönüşümün omurgasını oluşturan bir yaklaşımdır. Amacı, sanayimizin karbon ayak izini kaynağında azaltarak, SCD'nin olumsuz etkilerini en aza indirmek ve aynı zamanda temiz teknolojilerde liderlik etmektir. Bu stratejinin üç temel ayağı bulunmaktadır:

 

  1. Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji: Sanayi tesislerimizde enerji verimliliğini artıracak yatırımlar teşvik edilmeli, prosesleri optimize eden akıllı sistemler yaygınlaştırılmalıdır. Aynı zamanda, sanayinin enerji ihtiyacını karşılamak üzere güneş, rüzgar, jeotermal ve hidrojen gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımlar desteklenmelidir. Özellikle, yeşil hidrojen üretimi ve sanayide kullanımı, ARALCA'nın en önemli bileşenlerinden biri olacaktır.

 

  1. Döngüsel Ekonomi ve Kaynak Verimliliği: Atığı kaynak olarak gören bir anlayışla, endüstriyel simbiyoz ağları kurulmalı, geri dönüşüm ve ham madde verimliliği artırılmalıdır. Bu, hem ham madde ithalat bağımlılığımızı azaltacak hem de üretimden kaynaklanan karbon emisyonlarını düşürecektir.

 

  1. Temiz Teknoloji ve İnovasyon: Düşük karbonlu üretim teknolojileri, karbon yakalama, depolama ve kullanımı (CCUS) gibi yenilikçi çözümler için Ar-Ge ekosistemi güçlendirilmelidir. Kamu-üniversite-sanayi iş birliğiyle, yeşil teknoloji start-up'ları desteklenmeli ve bu alanda yerli teknolojilerin geliştirilmesi sağlanmalıdır.

 

SCD'ye Uyum: Rekabet Gücümüzü Korumak

 

SCD, AB pazarına yapılan ihracatta, karbon emisyonu fiyatlandırmasını dengeleyen bir mekanizmadır. İhracatçılarımızı doğrudan etkileyecek bu düzenlemeye uyum sağlamak için ARALCA ile eş zamanlı olarak aşağıdaki adımlar atılmalıdır:

 

   Şeffaf Karbon Veri Yönetimi: Firmalarımızın, ürün bazında doğru ve uluslararası kabul görmüş metodolojilerle karbon ayak izlerini hesaplama ve raporlama kapasitesi güçlendirilmelidir. Bu, SCD beyan sürecinin olmazsa olmazıdır.

   Ulusal Karbon Fiyatlandırma Mekanizması: Türkiye'deki karbon fiyatını yansıtan, şeffaf ve piyasa temelli bir karbon fiyatlandırma mekanizmasının (örneğin, Emisyon Ticaret Sistemi - ETS) bir an önce hayata geçirilmesi kritik öneme sahiptir. Bu sayede, firmalarımız SCD kapsamında çifte maliyete maruz kalmayacak ve ödedikleri karbon maliyeti ülke ekonomimizde kalacaktır.

   Finansman ve Teknik Destek: Özellikle KOBİ'lerimizin yeşil dönüşüm yatırımları ve SCD'ye uyum maliyetleri için uygun koşullu finansman olanakları, hibe programları ve teknik danışmanlık hizmetleri sağlanmalıdır.

 

Sonuç

 

ARALCA ve SCD'ye uyum stratejileri, birbirini tamamlayan iki sacayağıdır. ARALCA ile dönüşen, temiz üretim yapan ve düşük karbonlu bir profile kavuşan sanayimiz, SCD'yi bir tehdit olmaktan çıkarıp bir fırsata dönüştürebilir. Bu süreç, sadece AB pazarındaki konumumuzu korumakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye'yi bölgesinde yeşil teknolojilerin ve sürdürülebilir üretimin merkezi haline getirecektir. Zaman kaybetmeden, kararlı adımlarla bu yol haritasını uygulamaya koymalı, yeşil sanayi devriminde öncü bir rol üstlenmeliyiz.